Göç Divanı Anket Sonuçları
Soru 1: Hizmet katılımcılarının göçle alakalı sorumluluklarını müzakere ederken zihinlerinde oluşan “çevre” kavramının çerçevesi ne olmalıdır?
- Kişinin içinde yaşadığı yakın çevresidir.
- Ortak beklentileri olan toplumdur.
- Kültür alışverişi yapılabilecek yerdir.
- Bütün insanlıktır.
- Aile, hizmet çevresi, yerel halk ve ülkede yaşayan diğer halklardır.
- Göçmenler için çevre, misafir olunan ancak aslî unsur gibi sorumluluk taşınılan yerdir.
Soru 2: Kendileri de pek çok ülkede göçmen olan Hizmet katılımcıları göçün ulusal kimliklere ve yerli halkların imtiyazlarına bir tehdit olduğu kanaati karşısında göç olgusunu nasıl tanımlayabilirler?
- Göç sebebinin anlaşılması için uğranılan haksızlıklar anlatılmalıdır.
- Çeşitliliğe açık olan milletlerin kimliklerini daha iyi inşa edebildikleri anlatılmalı ve göç almanın faydaları istatistiki bilgilerle desteklenmelidir.
- Topluma değer katacak projelerde yer alarak ve aktif katılımla göçmenlere olan bakış değiştirilmeli, yeni bir göçmen profili ortaya konmalı.
- Göç ve ilticanın uluslararası anlaşmalarla sağlanmış haklar olduğu anlatılmalıdır.
Soru 3: Hizmet katılımcılarının göç ve entegrasyonla alakalı sorumluluklarını belirlerken bu sorumluluklarla temel kaynaklarımız (Kur’an ve Hadis) arasındaki irtibat nasıl kurulabilir?
- Evrensel kültürle dini referanslarımızı ve Hizmet değerler prensiplerini birleştirerek.
- Kur’an'ın psikolojik, pedagojik boyutları ile ilişki kurarak ve maneviyatımızı, bu kavramlarda derinleşerek tabiatımızın bir yönü haline getirerek.
- Realitelere ters düşülmemeli ve din yaşanmaz hale getirilmemelidir.
Soru 4: Hizmet katılımcılarının göç ve entegrasyonla alakalı bireysel seviyedeki sorumlulukları hakkında ne tür prensipler benimsenmelidir?
- Doğruluk ve dürüstlük, çalışkanlık, farklı yaşam tercihlerine ve inançlara saygı, eleştirel düşünceye açıklık, adalet, hür düşünce vb. gibi insani değerlerin ön planda tutulması, bireysel yeteneklerin geliştirilmesi.
- Göç edilen beldenin sevilmesi, dilinin öğrenilmesi, insani ortak değerlerinin paylaşılması, kanunları bilen ve riayet eden, vergi ödeyen vatandaş olunması önemlidir.
- Yaşanılan toplumun problemlerine vakıf olunmalı ve çözümler geliştirilmeli. Göçmenler kendilerini bulundukları toplumun bir parçası olarak görmelidir.
- Gönüllülük esasına dayalı katılımlara açık olunmalı.
Soru 5: Kendileri göçmen oldukları toplumlarda Hizmet katılımcılarının yeni göç hareketleri karşısındaki sorumlulukları nelerdir?
- Hukuksuz hiçbir işe girmemeli ve hizmete leke getirecek her şeyden uzak durulmalı.
- Yerel toplumlarda var olan güzellikleri alkışlayıp kendi değerleri olarak benimseyebilmeli.
- Temel haklar ve bürokrasinin dili bilinmeli.
- Bir grup ya da milleti aşağı ya da üstün görecek söylem ve davranışlardan kaçınılmalı.
- Vatan düşüncesine bakış değişmeli, insan doğduğu yeri sever fakat, insan, düşünceleri ve hayat tarzıyla insandır. Hz. Muhammed (as)’ın "Ey Mekke, eğer halkım beni senden çıkarmasaydı ben burada yaşardım.." sözü ve halinden şunu anlayabiliriz: İnsanın düşüncelerini özgürce yaşayamadığı yer artık vatan olmaktan çıkmıştır.
Soru 6: Kendilerinin ve bulundukları ülkelere yeni göç eden toplumların entegrasyonu konusunda Hizmet katılımcılarının benimsemesi gereken prensipler nelerdir?
- Gerekli eğitim faaliyetleri şu şekilde özetlenebilir: a. Dil kursları açma b. Okul derslerine yardım amaçlı toplu veya bireysel destek sunma c. Radikalizm bağlamında oluşan İslamofobiyle mücadele adına Müslüman göçmenlerle işbirliği amaçlı istişare toplantıları düzenleme d. Sosyal hayat, siyasi, ekonomik, kültürel yapı gibi konularda ev sahibi toplumu tanıtan eğitimler düzenleme.
- Özellikle lise ve üniversite yaşındaki gençlerimizi hizmet hareketinin içinde fikir ve proje üreten ve ürettiklerini hayata geçiren bireyler haline getirme gayreti desteklenmelidir.
Soru 7: Hizmet katılımcıları eğitim, rehberlik, diyalog, insani yardım ve yayıncılık gibi Hizmet alanlarında göç ve entegrasyon konularına hangi prensip ve aksiyonlarla eğilebilirler?
- ’’Ensar’’ ile aktif irtibat kurulmalı, var olan tecrübelerini verimli biçimde değerlendirebilmeli, mümkünse kendi meslek dalına dair ya da kendisini geliştirdiği alanlarla ilgili insanlarla iletişim ve yardımlaşma içerisinde olmalılar.
- Yerel dilde rehberlik yapacak kadrolar yetiştirilmeli.
- Farkındalığı arttırmak için görsel yönden başarılı kısa film veya animasyonlar hazırlanması yazıdan daha etkili olabilir. Sosyal medyaya hasseten önem verilmeli ve ev sahibi toplumun dilinde yayınlar yapılmalıdır.
Soru 7.2: Hizmet katılımcıları eğitim, rehberlik, diyalog, insani yardım ve yayıncılık gibi Hizmet alanlarında göç ve entegrasyon konularına hangi prensip ve aksiyonlarla eğilebilirler?
- Kurumlar bilgi ve tecrübe aktarımında aktif rol almalılar.
- Ensarlık ve muhacirlik bilinci desteklenmeli.
- Hizmet içi ve dışıyla iş birliğine açık olunmalı, bulunulan ülkelerdeki diğer Müslüman toplumlarla sürekli temasda olunmalı.
- Kurumda verilecek hizmetlerde konuyla alakalı tecrübesi ve eğitimi olan kişiler görevlendirilmeli.
- Bulunulan ülkelerin hassasiyetlerini öğretici faaliyetler olmalı ve kurum kimlikleri de bu hassasiyetler göz önüne alınarak oluşturulmalı.
Soru 8: Hizmet kurumlarının göç ve entegrasyon konusunda benimsemesi gereken minimum standartlar hakkında tavsiyeniz ne olur?
- İltica, vatandaşlık, zulüm görülen ülkelere iade edilememe gibi hukuki hakları alma noktasında yardım ve destek sunabilecek hukuk ve danışmanlık organizasyonları işletilmeli ve bu hakların tüm insanlığa eşit şekilde verilmesi amaçlanmalıdır.
- Hak mücadelesinin duyurulması ve farkındalık kazandırılması için sanatsal içerik, bildiri, sosyal medya materyali, özel tarihlerde mesajlar gibi içerikler hazırlanmalıdır.
- Hak mücadelesi veren BM ve sivil toplum kuruluşlarıyla etkileşim içerisinde olunmalıdır.
- Hak mücadelesinde bulunan insanlar en kısa sürede topluma katkılar sunan vefalı bireyler olmak için gayret göstermelidirler.
Soru 9: Hizmet katılımcılarının iltica hakkı, vatandaşlık hakkı ve zulüm görülen ülkelere iade edilememe hakkı gibi konularda üzerlerine düşen ne gibi sorumluluklar bulunmaktadır?
- Sorusuna anketörlerimizden aldığımız cevapları, çoktan aza yüzdelik dilimlere göre sıraladığımızda, Dil Eğitimi, Rehberlik, Diyalog, İnsani Yardım, Hukuk ve İnsan Hakları, İş Dünyası ve İstihdam, Kültür Faaliyetleri başlıklarında değerlendirebiliriz.
1. Dil Eğitimi
- Yerel dil ilk önce meramını ve ikinci etapta da davasını anlatacak seviyede öğrenilmeli.
- Dil öğrenirken yeni kontaklar edinmeli, karşılıklı kültür paylaşımları geliştirilmeli, gönül diline geçiş yapılarak toplumla bütünleşilmeli.
2. Rehberlik
- Göçmenlerin ilk günlerinde ve aylarında yanlarında olunmalı, ilk şoku atlatmalarına yardımcı olacak çalışmalara ağırlık verilmeli.
- Göçün devam edeceği gerçeğini kabul etmeli ve bu olguya uygun uzun vadeli planlar yaparak birey ve ailelere özellikle psikolojik destek sistemleri kurulmalı.
- Mentörlük ve eğitim faaliyetleri öncelenmeli.
- Genç kuşaklara, yerel dilde rehberlik imkanları geliştirilmeli ve sunulmalı. Bu özelliklere sahip rehberlerin yetişmesine imkan sağlanmalı.
3. Diyalog
- Bu alanda bizden çok daha önce bu çalışmalara başlamış olan STK vb kurumların düzenlediği programlara iştirak ederek aşinalık kazanılmalı.
- Farklı milletlerden, yerel halktan dostlar edinmeye teşvik eden ve bu konuda destek veren projeler üretilmeli.
- Entegrasyona katkısı olacak projelerle yerel halkla ve diğer göçmen topluluklarla işbirliği içinde hareket edilmeli.
4. İnsani Yardım
- Gidilen ülke insanlarının sorunlarına alternatif çözümler sunabilmeli hatta çözmek için çabalanmalı.
- Toplumun diğer katmanlarıyla uyumlu sosyal projelere katılınmalı, hatta bu projelerde liderlik yapılmalı.
5. Hukuk ve İnsan Hakları
- Temel insan hakları, bürokrasi ve hukuk dili öğrenilip iyi bilinmeli.
- İnsan onurunun her zaman üstün olduğu unutulmamalı, düşünce, milliyet, din ne olursa olsun insan hakkı ihlallerinin karşısında net bir duruş sergilenmeli.
- Yerel kanun ve kültüre riayet edilmeli.
6. İş Dünyası ve İstihdam
- Ekonomik bağımsızlığı kazanma noktasında hızlı hareket edilmeli ve kazanç fırsatları arttırılmalı.
- İş dünyası ve eğitim alanında farklı fonlar ve vakıflar kurulmalı.
7. Kültür-Sanat Faaliyetleri
- İyileşmek için edebiyat ve sanatta varlık gösterilmeli.
- Kültür faaliyetlerine önem verilmeli.
Genel Tavsiyeler
- Eski ülke – yeni ülke kıyaslamalarının verimli olmadığının altı çizilmeli.
- Göçün pozitif yönleri de işlenmeli.
- Konuşulan ve üzerinde anlaşılan konuların derhal hayata geçirilmesi için çaba gösterilmeli.
- Göç çalışmaları sadece muhacirlerin ihtiyaçları üzerinden değil, onlara sahip çıkmaya çalışan ve literatürümüzde ensar dediğimiz kişilerin ihtiyaçları üzerinden de ele alınmalı.
Soru 11: Göç Divanı müzakerecilerine tavsiyeleriniz?
Rehberlik
- Göçmenliğin en zor dönemi olan aile birleşiminin beklendiği dönemlerde anne veya babalarından veya her ikisinden de ayrı yaşamakta olan çocuklara yönelik projeler geliştirilmeli.
- Sağlıklı bir entegrasyonun ancak dini ve milli kimliğimizi koruyarak olabileceği genç kuşaklara anlatılmalı, tesettür ve helal gıda gibi hassasiyetlerimizi kaybetmenin asimilasyon olduğunun altı çizilmeli.
Diyalog
Göçmenlerin yerel dil ve kültürü en güzel şekilde öğrenmelerine yönelik teşvik mekanizmaları ve gerekli olan yerlerde destek programları oluşturulmalı.
İnsani Yardım
Göçün sadece maddi sorunlar doğurmadığı anlaşılmalı. Sebep olduğu psikolojik sarsılmalar konusunda hem bilinçlendirme, hem de destek mekanizmaları oluşturulmalı. Bu çalışmalar ailelerde boşanma, gençlerde intihar ve deistleşme eğilimleri ve cinsi tercih arayışları gibi sorunları da kapsayacak bir genişlikte ele alınmalı.
Eğitim
Çocuk ve gençlere yönelik çalışmalar bilimsel araştırmalarla takip edilmeli.
Yayıncılık
Göçün doğurganlığını gösteren ve Yahudi, Süryani, Ermeni, Kürt, İrlandalı gibi büyük göç yaşamış toplulukların göçün sorunlarıyla nasıl başa çıktıklarını anlatan eğitsel yayınlar yapılmalıdır.
Göç Divanı anket çözümü dosya [1]