Göç Divanı Sonuç Bildirgesi

Bu doküman 30 Nisan 2023 günü 3:00-7:00 pm EST saatleri arasında çevrimiçi Zoom toplantısı olarak 140 katılımcı ile gerçekleştirilen Göç Divanı'nın sonuç bildirgesidir. Bu bildirge göç konusunda bir son söz teşkil etme amacında olmayıp konuyu gündeme getirme, konu üzerinde aksiyona, müzakerelere, yayınlara ve araştırmaya teşvik etme gayesi taşımaktadır.

Toplantı Göç Divanı Koordinatörü Ertuğrul İncekul ile Divan Oturum Başkanı Faruk Mercan liderliğinde yürütüldü. Prof. Dr. Zeki Sarıtoprak, Prof. Dr. İbrahim Hasgür, Dr. Ruslan Yusupov, Prof. Dr. Zeynep Işık-Ercan, Ahmed Deniz ve Emine Eser’in sunum yaptığı Divan’da çok sayıda önemli isim de müzakereci olarak yer aldı. Divan’ın raportörleri Beyza Nur Uğur, Abdurrahman Can ve Yunus Elmas idi. Toplantının organizasyon ekibinde yer alan Prof. Dr. İbrahim Hasgür, Prof. Dr. Kemal Özden, Dr. Züleyha Mary Fikret, Kerim Balcı ve Melike Gülen’e de teşekkürlerimizi iletiriz.

Kavramlar:

Ensar: Muhacirlere insani ve ahlaki her türlü yardım görevini gönüllü üstlenen, ev sahibi toplumda doğmuş ya da önceden göç etmiş kişi. Ev sahibi toplum: Göç edilen ülke/bölgenin yerel halkı. Hizmet Hareketi: Barış içinde birlikte yaşama ve insanlığa hizmet etme ortak idealine matuf olarak; toplumsal sorumluluk ve hayırseverlik çerçevesinde, eğitim, diyalog ve insani yardım faaliyetlerini önceleyen, gönüllülüğü esas alan, barışçıl, dini, sosyal ve kültürel çeşitliliği kucaklayıcı, ilhamını İslamî ve evrensel insani değerlerden alan bir sivil toplum hareketi. Hizmet mensupları: Hizmet Hareketi ve değerlerine bağlılık hisseden herkes. Muhacir: İnançları uğruna zorunlu veya gönüllü göç eden kişi.

Genel Prensipler

Hizmet mensuplarının göç mefhumu ile ilgili davranışlarını aşağıdaki genel prensipler temelinde şekillendirmesi tavsiye olunur: Toplumsal sözleşme: İltica başvurusu yapan kişi hukuki ve toplumsal bir sözleşmeye imza atmaktadır. Göç eden Hizmet mensupları dürüstlük, istiğna, iffet gibi İslam’ın temel ahlaki dinamiklerinden asla taviz vermeden bu ahde vefa göstermelidirler. Bilinçli yerelleşme: Her ülkenin ve bölgenin kendine özel şartları bulunduğunun ve entegrasyonun farklı kapsamları olduğunun bilincinde yerel çözümler geliştirilmelidir. Göçün farklı muhatapları: Yaş grupları, göçmenlik şartları, cinsiyet, kimlik ve aidiyet farklılıklarının gerektirdiği çözüm çeşitliliği göz önünde tutulmalıdır. Hizmet mensupları sadece göçmenlerin ev sahibi toplumla entegrasyonu konusunda değil, aynı zamanda farklı göç nesilleri (ev sahibi topluma önceden gelen Hizmet mensupları, onların burada doğan çocukları ve yeni gelen muhacirler) arasında entegrasyon politikaları da geliştirmelidir. Pozitif katkı: Hizmet mensupları göç olgusunun oluşturduğu fırsatları vurgulamalı ve ev sahibi topluma ekonomik, sosyal ve ahlaki pozitif katkıda bulunmalıdır. Bu konudaki inandırıcılıklarının bir parçası olarak refah devleti imkanlarına pasif bağımlılığı azaltmaya, katma değer oluşturmaya ve göçmenlerle alakalı oluşabilecek negatif his ve söylemlere engel olmaya çalışmalıdırlar. Küresel çözümler: Ev sahibi toplumun ve göçmenlerin kültür ve tecrübe alışverişi ile kazanılacak hikmet ve bilgeliği kabullenmesi aynı masa etrafında küresel çözümler geliştirebilmek için önemli bir adımdır. Evrensel yaklaşım: Hizmet Hareketi evrensel bir hareket olduğunun bilinciyle evrensel ve yapıcı bir dil ve yaklaşım kullanmalıdır. Bu dil oluştururken göçe maruz kalanların hissiyatlarına ve gayrimüslimlerin rahatsız olmayacağı bir dil kullanılmasına dikkat edilmelidir. Üretim yerine katılım: Aşağıdaki başlıklardaki tüm projelerde eğer mevcutsa ev sahibi toplumda ya da Hizmet Hareketi içinde var olan sistemlere ve çözümlere katılma ihtimali değerlendirilmelidir. Yeni projeler üretmekten daha faydalı olacağı durumlarda katılım tercih edilmelidir.

Eğitim

Diyalog eğitimi: Göçmenler ve ev sahibi toplum arasında bağ kurma çabasının kuralsız bir iş olarak değil, bir ilim olarak ele alınması ve bu konuda eğitimler verilmesi faydalı olacaktır. Hizmet mensuplarının önemli bir görevi, hayatın her alanında birlikte yaşama kültürünün ilmî esaslarla tesis edilmesidir. Göç sünneti: Siyeri göç ve göçmenlik açısından okumak ve temel bazı ilkeler belirlemek, özellikle yol haritası oluşturmada önem arz etmektedir. Bilgi edinme: Göçmenler ev sahibi toplumdaki mülteci hakları konusunda bilgi edinerek süreci bilinçli biçimde daha kolay atlatacaklardır. Gerektiğinde bu konuda yönlendirici kaynaklar kolay erişim için bir araya getirilmelidir. Çocukların eğitimi: Muhacir çocuklarının bulundukları ülkenin eğitim sistemine adapte olmaları için gittikleri okullardaki eğitimciler ile devamlı iletişim halinde olunmalıdır. Çocukların yaşadıkları zorlukların ve durumun hassasiyetinin anlaşılması sağlanmalıdır. Pratik kurslar: Dil öğrenimi, meslek eğitimi gibi alanlarda ihtiyaç dillendirilmesi halinde Hizmet Hareketi kurs imkanı oluşturabilir. Kurslara ek olarak dil ve meslek alanlarında oluşturulacak dayanışma grupları da faydalı olacaktır. Aktif insan hakları: Hizmet mensuplarının evrensel insani yardım kuruluşları, bölgelerindeki sivil toplum kuruluşları (NGO) ve mesleki kurumlarda üyelikleri teşvik edilmelidir.

Manevi Beslenme ve Geliştirme Faaliyetleri

Değerlerle rehabilitasyon: Hareketin değerleri ve İslami beslenme kaynakları ile rehabilitasyon yapılması tavsiye edilir. Periyodik okuma ve geliştirme faaliyetleri planlı biçimde devam ederken göçün insan psikolojisinde bırakacağı yaraları göz ardı etmemek gerekir. Muhacir, bireysel göçmenlik sürecinin yaralarını sararken, Hizmet değerlerine olan güven duygusunu sağlam tutmalı, ev sahibi topluma karşı düşmanlık ya da ölçüsüz hayranlık göstermemelidir. Kadim miras ve kimlik inşası: İkinci jenerasyon göçmen çocuklarının sağlıklı kimlik gelişimi için entegrasyon yerine, hibrit bir fidan olarak büyümek ve kök salmak kavramı üzerinde durmak alternatif bir yoldur. Kimlik inşası için temel esaslar şunlardır: Kuran, sünnet, evrensel kültür-medeniyet ve insan kaynaklı maddi-manevi kadim mirası çağın şartlarına uygun olarak edinmek, edinilmiş kazanımları artırarak bir sonraki nesle taşımak, Kadim mirasın yeni kültür ile harmanlanarak tekrar inşası ve bunun için kadim miras dillerinden (Arapça, Farsça ve Türkçe) birini akademik seviyede öğrenmek, yaşam alanlarımızı dizayn ederken dahi kadim mirasın zenginliğinden istifade etmek, Bireysel ve toplumsal olarak kemale erme, maddi bağlamda ise finansal, bilimsel, yönetimsel, teknolojik, toplumsal gelişime yönelik üretim ve kalkınmadır. Yerel mentörlük: Yerel dilde rehberlik yapabilecek mentörler yetiştirilmesi büyük önem taşıyan bir vazifedir. Bu mentörlük yelpazesi altında göçmen çocuklarının hem manevi gelişimine hem okul derslerine yardım edecek sistemler kurulabilmesi için mentörlük faaliyetlerinin çalışmalar yapması, çalışmalar ile alakalı ortaya çıkacak tüm ihtiyaçların Hizmet mensupları tarafından desteklenmesi gereklidir.

Diyalog (Toplum İçi Barış ve Ahenk)

Çözümün parçası olmak: Göçmenler ile ev sahibi toplum fertleri arasında samimi ve doğal kardeşlik ve komşuluk bağları kurulması tavsiye edilir. Burada muhacirlere düşen, mahalli yardım gruplarında ve gönüllülük esaslı kurumlarda vazife almak, kısaca ev sahibi toplumun problemlerinde çözümün bir parçası olmaktır. Göç olgusu: Göçmenlik insani bir problemdir ve dünyanın problemlerine çözüm üretmeye talip olan Hizmet mensupları, aralarında ayrım yapmaksızın her göçmen grubunun kendine has hususiyetlerini gözeterek, uzun soluklu planlar yapmalıdır. Hizmet mensupları kendilerine ait problemler çözülse dahi göç olgusunu gündemlerinde tutmalıdırlar. Toplumsal barış: Göç ettikleri toplumlara önyargı veya nefret besleyen grupların toplumsal barışı tehdit eden yaklaşımlarına karşı projeler geliştirilmelidir. Şahısların huzuru ve ev sahibi toplumun ahengi için bu hususun ciddi bir tehdit oluşturduğu unutulmamalıdır.

İnsani Yardım, Sosyal Refah

İlk yardım: Göçmenlerin göçün ilk günlerinde yardımsız, kimsesiz bırakılmaması; ekonomik, sosyal, psikolojik, duygusal, manevi yardım ve gerekli yönlendirmelerin yapılması kritik bir öneme sahiptir. Bu görev başta ensarlara düşmektedir ancak tecrübeli göçmenlerin de deneyimleri ışığında yapabileceği yardımlar ile bu ağır görev hep birlikte üstlenilmelidir. Yardıma koşma: Muhacirler düşünce ve aksiyon ile yeni bir hayat inşa etmeli, yardıma muhtaç psikolojisinden bir an önce kurtulup yardıma koşma duygusuyla hareket etmelidirler. Ekonomik katkı: Muhacirler göç ettikleri toplumda yabancılaşmama gayretiyle, ekonomik kalkınmanın parçası olmayı hedeflemelidir. Beyin göçü: Hizmet mensupları yaşadıkları beyin göçünü, ırkçılık, insan hakları ve çevre gibi yükselen problemlere çözüm üretmek için beyin gücüne çevirmelidir. Alçak gönüllülük: Hizmet mensupları, gönüllü faaliyetlerin yapıldığı yerlerde, projelerde önde görünmenin rahatsızlık oluşturabileceğini unutmamalıdır. Hizmette önde ücrette geride olmak esastır.

Kültür, Sanat, Spor

İlgi alanları: Göçmenlerin, özellikle gençlerin ve çocukların ilgi alanları belirlenerek sanat, kültür, spor gruplarında, derneklerinde ve platformlarında yer almaları teşvik edilmelidir. Görsel yayınlar: Kadim miras ile göç edilen ülkenin kültürünü harmanlayan kısa filmler çekilmesi ve çocuklarımızın ruh dünyasına uygun animasyonlar hazırlanması faydalı olacaktır. Spora teşvik: Sünnetten örnek alınarak çocukları ve gençleri sportif faaliyetlere yönlendirmek, onların zihnen ve bedenen gelişmelerini temin edecek, onları toplumdaki zararlı duygu, düşünce ve alışkanlıklardan koruyacaktır.

Yayınlar

Hizmet aydınlarının sorumlulukları: Hizmet aydınları birlikte yaşama kültürünü geliştirmek, ev sahibi toplum bireylerine göçün bir zenginlik kaynağı olduğunu göstermek, farklılıklar arasındaki kültür, sanat ve bilgelik etkileşiminin doğurganlığının altını çizmek için entelektüel ve akademik çalışmalar yapmalıdırlar. Göç hukuku: İslami ve medeni hukuk alimleri göçmenliği zorunlu kılan sebeplerin artmasını dikkate alarak göç hukuku hükümlerini yeniden değerlendirmelidir. Güvenli geçiş ve eskortluk gibi hususlar bilhassa incelenmelidir. Müspet yayınlar: Şiddet, nefret, ırkçılık söylemlerine karşı barışı ve birlikte yaşamı ön plana çıkartan yayınlar yapılmalı, ortak paydalar vurgulanmalıdır. Bu yayınlar hem akademik platformlarda hem Hizmet Hareketi’nin medya organlarında yapılmalıdır. Farkındalık oluşturma: Mültecilerin başarı veya başarısızlık hikayeleri yazılıp farkındalık oluşturulmalıdır. Bu hikayeler kısa film, animasyon, sosyal medya içerikleri gibi konjonktüre uygun medya ve kültür araçları kullanılarak yaygın hale getirilmelidir.

Kamuoyuna arz ederiz.